Tatilden dönerken olası gelişmeler

Ağustos tatil ayı. Tatilden döndükten sonra, dünyada seçimler ve bunlara bağlı beklentiler piyasaların öncelikli konularından olacak. Bu bağlamda Türkiye'de de bazı başlıkları hatırlamakta, biraz daha dikkat etmekte fayda var.

SİYASİ GELİŞMELER
Önce AK Parti ve MHP'nin olağan kurultayları gündeme gelecek. Özellikle iktidar partisindeki, üç dönemden fazla aynı göreve seçilememeye ilişkin kararların yöntem ve içeriği, partinin yeni yönetimi ve siyasetin geleceği açısından önemli olacak. Çünkü erken seçim kararı alınırsa, 2013 yılında mahalli idare seçimleri; 2014'te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2015 senesindeki genel seçimler, Türkiye'yi, sürekli bir seçim ortamına sokacak. Üç yıl gibi uzun bir sürede siyaset öne çıkacak. Önce partilerin iç dengeleri, ardından cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamlarında kimlerin olacağı çok konuşulacak. Karar alınırken, siyaset ister istemez daha fazla öne çıkacak.
Ekonomik sorunlar pek belirgin olmasa da, dışarıda bizi yakından ilgilendiren olaylar yaşanıyor. Suriye, Irak ve İran eksenindeki gelişmeler sıkıntı yaratacak gibi. İçeride terörün son dönemde geldiği aşama dışarıyla yakından ilgili. Yanı sıra Suriye'de yaşanan trajediye bir de İran'ın nükleer programına yönelik istenmedik gelişmelerin eklenmesi, bölgede işleri içinden çıkılmaz hale getirebilir. Bu gelişmeleri etkileyecek en önemli olay, kasım ayında ABD'de yapılacak başkanlık seçimleri. Seçimlerin sadece Amerika'da değil dünyada da siyasi ve ekonomik sonuçları olacak. Bununla beraber Çin Komünist Partisi'nin Kongresi ve gelecek yıl sonbaharda yapılacak Almanya seçimleri de yakından izlenecek.

EKONOMİK OLASILIKLAR
Avrupa'daki ekonomik kriz, daha önce de defalarca değindiğim gibi, eylül sonrasında alınması beklenen siyasi kararlara göre yön çizecek. Almanya ve diğer Kuzey Avrupa ülkeleri duruşlarını yumuşatırlarsa para birliğinden ayrılmaların önüne geçilebilecek. Kanımca, siyasi bir proje olan para birliği, yapısal bazı değişimlerin hayata geçirilmesiyle devam edecek.
Amerika tarafında ise seçim sonrasında ekonominin önceliği fiskal politikalar olacak. Borçlanma limitinin yenilenmesi, buna bağlı olarak gelir ve harcama politikalarının gözden geçirilmesi gerekecek. Büyümenin hız kazanması için teşvik kararlarının ivedilikle uygulamaya konması dört gözle beklenecek.
Dışarıda bu gelişmeler yaşanırken, bizde cari açık, diğer ülkelere göre yüksek olan enflasyon ve yavaş yavaş kendini göstermeye başlayan kamu dengelerindeki değişimi konuşmaya devam edeceğiz.
Cari açık düşme eğiliminde. Ancak düşen açığın finansmanında kısa vadeli sıcak para hâlâ daha en önemli kalem. Haziran ayında, yabancılar ülke kredi notunun yükseleceği beklentisiyle 3.3 milyar dolarlık hazine kâğıdı olmasaymış kurlar başka yerde olabilirmiş. Ama her ay ileride faiz düşecek beklentisi yaratabilmek için enflasyonun sürekli bir düşüş eğiliminde olması lazım. Düşük faiz, büyümenin tekrar ivme kazanabilmesi için de önemli. Ancak son petrol zamları, bazı ürünlerin satış vergilerinin yükseltilmesi ve yurtdışında görülen gıda fiyatlarındaki yükselişler enflasyonun istendiği hızda düşmesine engel olabilir. Enflasyon inmeyince faizlerin düşmesi kolay değil.
Diğer taraftan, kamu dengeleri ekonomik aktivitenin azaldığı dönemlerde zorlanır. Son verilerde gözlenen gelişmelere bir de seçim popülizmi eklenmemeli. Karar almak için zaman da çok uygun. Bayram sonrasında ekonomi bürokrasisi yoğun bir çalışma dönemine girecek ve bütçeyi hazırlayacak, Orta Vadeli Programı gözden geçirecek. Eğer önümüzdeki üç yılda sıkıntılı bir durum olasılığı varsa, seçimleri düşünmeden, şimdiden önlem almak ve uygulamaya başlamak mümkün.


Hakan Özyıldız - 15.08.2012
Toplam Ziyaretçi: 15456