Hürmüz senaryoları
Petrol konusu her geçen gün daha fazla konuşuluyor. Çünkü AB bakanları İran’a ambargo hakkında karar almak için toplanacaklar. ABD’nin başını çektiği Batılı ülkeler, İran’la her türlü ticaretin yasaklanmasını istiyorlar.
Dünyanın dördüncü petrol üreticisi ve üçüncü ihracatçısı ülkedeki gelişmeler, enerji fiyatlarını etkileyecek. Bizim gibi cari açık ve enflasyonla mücadele eden ekonomiler için enerji önemli. Biliyorsunuz OVP’de, 2012 yılı için ortalama petrol fiyatı 97 dolar/varil olarak varsayılmıştı. Her artış Türkiye ekonomisinin dengelerine dokunur. Bu nedenle, olayları yakından takip etmekte yarar var.
İRAN İÇİN PETROLÜN ÖNEMİ
İran uzun yıllardan bu yana enflasyon ve işsizlikle boğuşuyor. Doğal olarak bu sorunlar gelir dağılımını bozuyor ve insanların yaşam memnuniyetini etkiliyor. Devlet, problemleri hafifletebilmek için geniş bir kamu destekli sübvansiyon sistemi uyguluyor. Ayrıca bir dizi reform programı uygulamaya çalışıyor.
İran’da ekonomi, petrol ve doğalgaz demek. Sadece ekonomi değil, iç ve dış politika da. Bütçe gelirleri de petrol ve doğalgaz hareketlerine doğrudan bağımlı. Kamu gelirlerinin yaklaşık yarısı petrol ve doğalgaz işlemlerinden sağlanıyor. İhracatının neredeyse tamamı bu ürünlerden oluşuyor. Çin, Japonya, G. Kore, Almanya, Fransa, İtalya ve Rusya en çok ticaret yaptığı ülkeler. Tahmin edileceği gibi Rusya dışındaki ülkelerle petrol ve doğal gaz ticareti yapıyor.
Bizim enerji ithalatımızda da önemli payı var. İran 2.4 milyon varil/günlük (Mb/d) ihraç ediyor. Bunun 0.6 Mb/d’sini AB; 0.2 Mb/d’sini Türkiye; 0.6 Mb/d’sini Çin; 0.4 Mb/d’sini Hindistan; 0.3 Mb/d’sini Japonya; 0.2 Mb/d’sini G. Kore; 0.1 Mb/d’sini de G. Afrika satın alıyor.
AMBARGO UYGULANIRSA
Batılı ülkeler, İran’ı nükleer silah üretiminden vazgeçirebilmek için askeri müdahale yerine, çok sıkı bir ambargo uygulamak istiyorlar. Böylelikle ekonomik zorluklar içinde boğuştuğunu düşündükleri ülkenin, atom bombası üretiminden vazgeçeceğini düşünüyorlar. Bu daha önce, 1980’lerdeki İran-Irak savaşı sonrasında, denenmiş bir yöntem. Irak’ı yenmek üzere olan İran’ın ilerleyişini durdurmak isteyen Batılılar BM’den ambargo kararı çıkardılar. Uzun süren savaşın derin tahribatını tamir etmek için petrol ihraç etmek zorunda olan İran, daha fazla zarara katlanmamak için şartları kabul etmişti.
Şimdi de benzeri bir yöntem denenmeye çalışılıyor. Ancak bu sefer yaşanan bir savaş yok. Yanı sıra AB, Çin, Hindistan, Japonya, G. Kore ve Türkiye alternatif ithal seçenekleri bulunmadan tüm şartları kabul etmek konusunda pek istekli değiller. Japonya ve G. Kore Amerika’nın S. Arabistan, Irak ve Libya seçeneğine sıcak bakıyorlar. Diğerleri bu seçeneğin devamlılığı konusundaki süphelerini öne çıkarıyorlar.
AB bakanlarının, bir geçiş süresinden sonra ambargo uygulamayı kabul edecekleri tahmin ediliyor. Uzmanlar, böylesi bir kararın petrol fiyatlarını 150 Dolar/varil seviyesine çıkarabileceğini düşünüyorlar. İran gelişmelerden rahatsız. Ambargo uygulanırsa, dünyayı önemli bir geçiş yolu olan Hürmüz Boğazı’nı kapatmakla tehdit ediyor. Boğaz’ı uzun süreli kapatmak zor. Ama 1984-88 arasındaki tanker savaşları henüz hafızalardan silinmedi. Riskler büyüyeceği için sigorta ve navlun bedelleri olumsuz etkilenecek. Uzmanlar böylesi bir durumda da petrolün varilinin 200 dolara yaklaşabileceğinden bahsediyorlar. Dünyada yaşanmakta olan ekonomik yavaşlama talebi, alternatif üretim alanları arzda yaşanacak sıkıntıları azaltacaktır. Bu gelişmeler petrol fiyatlarının ekonomik etkilerini sınırlandırabilir. Ama İran’a ambargonun siyasi sonuçları bizi doğrudan etkileyecek. Değişik senaryolara hazırlıklı olmakta yarar var.
Hakan Özyıldız - 21.01.2012