Yeni başkanı bekleyen sorunlar

İş başvurusunu 11 Aralık 2010 tarihinde, Türkiye Ekonomi Kurumu'nun toplantısındaki sunumuyla yapan Sayın Doç. Dr. Erdem Başçı'nın talebi, hükümet tarafından kabul edildi. Hayırlı olsun.
TC Merkez Bankası Başkanlığı her zaman zor olduğu kadar onurlu bir görevdir. Akademik kariyeri ve bankadaki tecrübesi Sayın Erdem Başçı'ya gerekli desteği verecektir.
Başkan tam hükümet değişirken atandı. Bu nedenle 5 yıllık görevini, hemen hemen aynı hükümetle tamamlayacak. Siyasiler müdahale etmediği sürece çok fazla zorlanacağını düşünmüyorum. Sizce etmezler mi?
Başkan'ın Merkez Bankası'nın içinden de destek göreceğini düşünüyorum. Uzun süredir başkan yardımcılığı yaptığı için; o çalışanları ve kurumu, onlarda başkan yardımcılarını az çok tanımışlardır.
İç ve dış piyasa oyuncuları için de durum aynı.
Tüm teknik ve idari şartlar yerinde olmakla beraber dünyada ve Türkiye'de ekonomik beklentiler değişik.

DIŞARIDAKİ EKONOMİK DURUM
Dünyada yaşanan büyük krizin tahribatı Japonya'daki tsunami gibi. Gelişmiş ülkelerin merkez bankaları piyasalara likidite verme işlemlerini henüz tamamlamadılar. Nükleer felaket yaşanan Fukuşima santralının reaktörlerine pompalanan su gibi, piyasalara Dolar, Euro ve yen pompalanıyor.
Nasıl tonlarca su reaktörleri soğutmaya yetmediyse, pompalanan trilyonlarca dolar, Euro ve yen de sanayileşmiş ekonomilerin sorunlarına kısmen çözüm olurken, gelişme yolundaki ekonomiler için sorun oluyor. Gelişmiş ekonomilerden akan sıcak paranın yarattığı dertlerle uğraşıyorlar.
Sayın Başçı'nın, yazının başında bahsettiğim toplantıda yaptığı sunum bu konuyla ilgili olduğu için, sorunun farkında olduğu kesin.
Ancak TC Merkez Bankası'nın bugüne kadar aldığı tedbirlerin istenen hedefe ulaşmadığı görülüyor. Ne cari açık azaldı ne de sıcak para girişi.
Aksine petrol fiyatları yeni bir dengeye oturmuş gibi görünüyor. Yeni seviye, diğer gelişmelerle beraber, Türkiye'de bir taraftan cari açık için sorun yaratırken diğer taraftan da enflasyon beklentilerini olumsuz etkiliyor.

İÇERİSİ DE GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL
Böylesi bir ortamda TCMB enflasyon hedeflemesini şimdilik bir kenara bırakıp cari açık ve sıcak parayla mücadeleye öncelik vermiş gibi görünüyor. Bu arada yıllık yüzde 5.5 enflasyon hedefi neredeyse unutuldu. Beklentiler yüzde 7-7.5'lere çıktı.
Tüm uğraşılara rağmen, şimdilik sıcak para için alınan önlemler yeterli olmadı.
Başkan, önlemlerin ne zaman etkilerini göstereceğini kamuoyu ile paylaşmalıdır. Yetersizlik varsa, maliye politikasında sıkılaştırma ve diğer kurumların koordinasyonu konusunda eksiklikler söz konusu ise, yapılması gerekenleri daha açık biçimde dile getirmelidir.
Örneğin, Merkez Bankası için "Bütçe açığı mı yoksa harcanabilir geliri artıran vergi ve transfer politikaları mı daha çok önemli?" sorusuna cevap verecek çalışmalar yapılabilir.
Böylesi bir beklenti belki seçim öncesi için çok gerçekçi olmayabilir. Ama sonrasında yapılması gerekenler hakkında Merkez Bankası'nın ne düşündüğü önemli.
Çünkü Başkan'ın en büyük şansı, seçim sonrasında yeni bir hükümetin kurulacak olması. Sıkıntısı ise, 2012 yılında Cumhurbaşkanlığı, 2013 yılında da belediye seçimlerinin yapılacak olması. Bazı maliye politikası kararlarını kabul ettirmek çok kolay olmayabilir.
Yanı sıra, tarihsel bir değişim yaşayan IMF'nin de desteğini alarak, sıcak para girişleri hakkında özellikle Hazine'nin ve Maliye Bakanlığı'nın yapabilecekleri konusunda da geniş destekler bulunabilir. Kambiyo rejiminin bu derece serbestliğini tartışmanın zamanı geldi geçiyor. IMF akıllandı, neredeyse aslını inkâr edecek; biz onun yayımladığı raporları tartışıyoruz.
Şartlar o kadar zor değil. "Bağımsız" (!) Merkez Bankası'na yardım ediyorlar.


Hakan Özyıldız - 16.04.2011
Toplam Ziyaretçi: 15456