İşsizlik ve Tunus’ta yaşananlar
Uzun yıllar önce Mekteb-i Mülkiye’de ilk iktisada giriş dersine girdiğimizde, Hocaların hocası Besim Üstünel; “Arkadaşlar bir papağana arz ve talep demeyi öğrettiğinizde iktisatçı olur” anlamına gelecek bir söz söylemişti.
Yıllar geçti. Özellikle 1994 Krizinden sonra insanların ekonomiye ilgisi daha da arttı. O günlerden sonra borsa ve döviz rüzgarı esmeye başladı. Eğer borsa iyi gidiyorsa, sanki hepsinin borsa yatırımı varmış gibi, ekonominin iyi gittiğine hükmetmeye başladılar. Sokakta mikrofon uzatttıldığında işsiz insanlar bile ekonomiyi borsadaki, dövizdeki gidişe bakarak değerlendirmeye başladılar.
Son Kriz eğer yeteri kadar istihdam yaratamıyorsa o ekonomide sorun olduğu gerçeğini tekrar hatırlattı. Örneğin Amerikan Merkez Bankası FED, aldığı kararların açıklamasını yaparken, işsizlikte gelinen seviyeden memnun olmadığını ısrarla belirtiyor. Tüm dünyada sorun yaratmaya başlayan düşük faiz politikasını işsizliği azaltacağına inandığını için uyguladığını söylüyor.
İŞSİZLİKLE MÜCADENİN ÖNEMİ
İlk olarak insani önemi var. İnsan tüm hayat mücadelesini mutlu olabilmek üzerine kurar. Tamam mutluluk göreli bir kavramdır. İnsana, mekana ve zamana göre değişir. Ortak bir mutluluk tanımı bulmak çok zordur. Ancak mutlu olabilmek için olmazsa olmazların başında iyi bir işe sahip olmak, düzenli ve yeterli gelir sahibi olmak gelir.
Sosyal tarafına bakınca olay biraz daha değişiyor. İşsizler, özellikle genç işsizlerin hayattan beklentileri kalmadığı zaman önemli toplumsal sorunların kaynağı olma olasılıkları artmaktadır. Uyuşturucu kullanımından tutunda, terörist faaliyetlere ilgi göstermeye kadar bir çok sosyal olayın kaynağı oluyorlar.
Konuya ekonomik açıdan yaklaşınca. İşsizler gelirleri olmadığından tüketim harcamalarını düşürüyor ve ekonomik büyüme yavaşlatıyor. Böylesi durumlarda merkez bankaları, elde ettikleri gelirle harcama yapayanları, borçlanmayla harcamayı teşvik etmeğe çalışıyor. Bu bağlamda bankalara sağladığı kaynakları ucuzlatmaya, faizleri düşürmeye çalışıyorlar.
TUNUS’TAKİ GELİŞMELER
İşsizlik son günlerde Tunus, Cezayir ve diğer bazı Afrika ülkelerinde büyük patlamalara yol açtı. İşsizlerin gösterileri yayılıyor. Ölenlerin sayısı, özellikle Tunus’ta, artıyor.
Sorunun özünde genç işsizlerin iş umutlarını kaybetmeleri var. Oldukça genç nüfusa sahip olan Tunus’ta üniversite mezunlarının yüzde 55’i işsiz. Hükümet okuyup, iş sahibi olmaya çalışan gençlere iş umudu yaratamamış.
Üniverite mezunu olan gençlerden birisi işportacılık yaparak geçimini sağlamaya çalışırken tezgahına el konmuş. Gelecek için tek umudunu da kaybeden o genç sokakta kendini yakmış. Gösterilerin meşalesi olmuş.
Askeri darbeyle iş başına gelen hükümet olayı önemsemeyip, gösterileri “yabancı işbirlikçilerinin, gizli servislerinin” düzenlediğini ileri sürmüş ve sıkıyönetim ilan etmiş. Ancak olaylar yayılınca, şimdi çözüm arayışlarına hız verilmiş.
Kıssadan hisse: İşsizliğin orta vadedeki sonucu budur. Unutmayalım ki, bizde de nüfüsun yüzde 53’ü 29 yaşın altında. Gençler ezici çoğunluğa sahip. Hayata hazırlanıyorlar. Gelecek için bir çok hayalleri, beklentileri var.
Okuyacak okulları, okutacak öğretmeleri bir yere kadar bulabilirsiniz. Her ile üniversite kurmakla övünebilirsiniz de.
Ama mezun ettiğiniz gençlere iş bulamazsanız...
Üniversite’den mezun olan, iş bulamayan yüzbinlerce genç, patlamaya hazır bomba gibi kahvelerde, evlerde oturuyor.
Aman otursunlar, Tunus’a benzemeyelim.
BİR FIKRA
Hafta sonu yazımı güzel bir fıkrayla bitireyim.
Emri Hak vaki olmuş; Temel kardeşimiz vefat etmiş. Melekler sormuş:
- Temel cennete mi , cehenneme mi gitmek istersin ?
Temel yanıt vermiş:
- Fark etmez BİZE HER YER TRABZON......
Hakan Özyıldız - 15.01.2011