R. Hakan Özyıldız

Bir hafta boyunca Türkiye'de ne kadar çok otomobil satıldığını yazıp durduk. Evet, Avrupa pazarı önceki yıl verilen teşviklerin de etkisiyle doyup, Avrupalı üreticiler de fiyatlarını biraz indirip ihracata yüklenince bizim gibi ülkelerde satışlar patladı. Bundan daha doğal bir sonuç yok. Faizlerin ve kurun da düşük seyretmesi eklenince tarihin en yüksek otomobil satış rakamı 760 bin 913 adedi buldu ve bu başarılı yılın da ödüllenlendirilmesine karar verildi.
Otomotiv Distribütörleri Derneği bu yıl yeni bir uygulama başlatarak, geçen yıllarda genel kurulunda verdiği en çok satan marka, hafif ticari ve binek araç ödüllerine bir de iletişim ödülleri ekledi ve L bu ödülleri bir törenle dağıtmaya karar verdi. Satış rakamlarının kamuoyuna duyurulduğu, ilk sefer için oldukça başarılı, hatta bir araya getirdiği sektör temsilcilerinin çokluğuna bakıldığında görkemli diye bile tanımlanabilecek "Gladyatör Ödülleri" gecesi sonrasında ödül alan marka ve gruplarla ilgili küçük de olsa söylentiler yayıldı.
Bu söylentileri buraya taşımanın bir anlamı yok. Ama bu ödüllerin gelenekselleşmesi ve markaların özellikle reklam, halkla ilişkiler, sosyal sorumluluk ve fuar katılımı gibi alanlarda gelecek yıllardaki çalışmalarını daha da şevkle yapmaları için birkaç konuyu tartışmakta yarar var. ODD, aday kalabalığını önlemek için markalardan her ürün için 3-ila 5 bin TL arasında bir katılım bedeli talep etti ama yarışmaya aday olacak ürünlerin hiç olmazsa son bir yıl içinde çekilmiş, yayınlanmış ya da gerçekleştirilmiş olması şartını koymayı akıl etmedi.
Böyle olunca da, iki, hatta üç yıllık reklam filmleri veya sosyal sorumluluk kampanyaları aday olup, ödüle hak kazanabilirken, 2010 yılının tartışmasız en fazla ses getiren "Benim babam Toyota gibi adam", "Şehrin haylazı Juke" ya da "Fluence'da kapısını babasına açtıran küçük kız" reklamları hangi gerekçeyle olursa olsun ne aday oldu, ne de ödül alabildi.
ODD yönetiminin büyük bir iyi niyetle başlattığı ve mutlaka devam etmesi gerektiğine inandığım Gladyatör Ödülleri'nin özellikle aday belirleme biçimi ve sürecinin aceleye geldiği kesin. Gladyatörler'in ikincisinde, yıl içinde yayınlanmış reklamlar ya da hayata geçirilmiş projelerden oluşan adaylar seçilmesi halinde bu tartışmaların pek çoğu olmayacaktır.
ODD'nin eleştirilere ve eleştirenlere kulak verip 2011 ödül törenini çok daha eğlenceli ve heyecanlı hale getireceğinden eminim.