Ters köşe mi yoksa seçimlere kadar belirsizlik mi?
Merkez Bankası’nın son kararları piyasalarda belirsizlikleri artırdı.
Banka yöneticileri son dönemde sıcak para ve cari açık konusuna dikkat çekmeye, makro finansal istikrarı öne çıkarmaya başladılar. Bu bağlamda, sıcak para girişini etkileyebilmek için faizleri azaltırken, düşen faizlerin kredi kullanımını ve cari açığı tetiklemesini önlemek amacıyla munzam karşılıkları artırdılar.
Piyasalar bu karışık kararlara aralık ayında iki nedenle çok fazla tepki vermedi. Birincisi, yıl sonu bilançoları kapatılıyordu. Düşen faizlerle daha fazla gelir elde edildi. Bankalar o dönemde çok fazla kredi vermedikleri için munzam karşılıktan gelen yükü üstlendiler. İkincisi kararların etkilerini bekleyip görmeyi yeğlediler.
SON KARARLAR
Bu arada, Durmuş Yılmaz geçen hafta Euromoney Zirvesi’nde bir konuşma yaptığı. Merkez Bankası’nın bir çalışmadan bahsederek , faiz indirimlerinin cari açığı yükselttiğini belirtti. Ardından birkaçı hariç, hemen hemen tüm piyasa karar alıcıları faizlerin sabit kalacağı beklentisine girdi.
Perşembe günü ise, beklentinin tersine, faizler indirildi. Merkez Bankası açıklamasında, öncekinden farklı olarak, cari açığa özel bir vurgu yapmadı. Sanki konuya eskisi kadar önem verilmiyormuş izlenimi edinenler oldu.
Ardından, piyasalar birden bire hareketlendi. Dolar ve Euro aldı başını gitti. O güne kadar düşme eğiliminde olan Hazine kâğıtlarının faizleri de yükselmeye başladı. Yıl sonunda kâğıt alanlar, bu gün zarar yazmaya başladılar.
BELİRSİZLİK ARTTI
Özetle piyasaların en hoşlanmadığı bir ortama girildi. Döviz kuru son günlerde oldukça hareketli. Yatırımcılar karar almakta zorlanıyorlar. Daha önce yukarı gidişlerde dövizlerini satan yerli döviz sahipleri, şimdi pek o kadar istekli görünmüyorlar. Buna bağlı olarak çıkışın nerede duracağı konuşuluyor.
Merkez Bankası faiz kararı açıklamasında munzam karşılıklarda da değişikliğe gidileceğinin sinyalini verdi. Şimdi bankalar için çok önemli olan, döviz swaplarının munzam karşılıklarının da artırılıp artırılmayacağı sorgulanıyor. Ancak, yazının yazıldığı saat itibarıyla henüz bu yönde bir karar açıklanmadı.
İlgililer karardaki gecikmenin nedenini anlamaya, yorumlamaya çalışıyorlar. Kesin bir bilgi sahibi değilim. Tahmin yapmak gerekirse; Merkez Bankası yetkilileri, perşembe ve cuma günü, açıklanan karardan sonra piyasaların tepkisini izlemiş; beklemedikleri bir tepki ortaya çıkınca, munzam karşılık kararını biraz ötelemeyi tercih etmiş olabilirler.
Ancak bu gelişme belirsizlikleri biraz daha artırdı. Çünkü, bu hafta sonu itibarıyla, daha önce alınan munzam karşılık kararı gereği piyasadan yaklaşık 8 milyar lira kadar para çekilecek.
KREDİBİLİTEYE DİKKAT
Şimdi akla şöyle bir soru geliyor: Acaba bir yandan kurlar, diğer yandan faizler yukarı giderken, daha fazla sıkılaştırıcı önlemler almak konusunda sıkıntı mı çıktı? Yanlış anlaşılmasın. Böyle bir durum vardır demiyorum. Ortaya çıkan görüntü hakkında bir örnek vermeye çalışıyorum.
Konuya ilgi göstermemin nedeni basit. Çok iyi biliyorum ki, Türkiye’nin enflasyonla mücadelede bağımsız Merkez Bankası’na olan ihtiyacı henüz bitmedi. Çünkü, yurtdışına, özellikle yükselen piyasa ekonomilerindeki gelişmelere bakınca, enflasyonist baskının her geçen gün arttığı daha iyi görülüyor.
Böylesi bir ortamda Merkez Bankası’nın kredibilitesi kişilerin kredibilitesinden daha önemlidir. Bu nedenle, yeni başkan seçilinceye ve seçim dönemi atlatılıncaya kadar çok ama çok dikkatli olunmasında büyük yarar var.
Hep tekrarlanan bir gerçektir; kredibilite kazanmak bazen yıllar alır. Ancak kaybetmek için saniyeler yeter.
FIKRA
Uzun bir hastalık dönemi geçiren, yakınlarının hastalığına inanmamasından ve ilgisizliğinden şikayetçi olan Temel, ölmeden önce mezar taşını hazırlatmış. Taşta şöyle yazıyormuş: “Hastayım dedum inanmadınız. Şimdi ne oldi?”
Hakan Özyıldız - 22.01.2011