Orta Vadeli Programın düşündürdükleri

Orta Vadeli Program (OVP) ve Orta Vadeli Mali Plan (OVMP) ülkemiz maliye sistemine 2001 Reformlarıyla getirilmiş bir yeniliktir. Amaç devlette şeffaflığı ve hesap verilebilirliği arttırmak ve özel sektörün yatırım kararlarının daha uzun vadeli değerlendirmeler yapabilmesine yardımcı olmaktır.

Ancak son yıllarda bir yandan küresel krizin etkisi diğer taraftan hükümetin program ve plana yaklaşımındaki yaklaşımlar nedeniyle reformdan beklenen sonuçlara ulaşılamamıştır. Örneğin 5018 Sayılı Kanuna göre her yıl Mayıs ve Haziran aylarında yayınlanması gereken Program ve Plan, bu yıl Ekim ayında yayınlandı. Bu gelişmeyle siyasilerin konuya bakış açısı ve ilgili yasanın emirlerini yerine getirmemekle  reformu ne kadar önemsedikleri ortaya çıkmıştır.

OVP DÜNYAYI EKSİK DEĞERLENDİRİYOR
Bu bağlamda ele alınca, OVP’ın dünya ekonomisinin içinde bulunduğu dönemi tam olarak değerlendiremediği anlaşılıyor.

Son aylarda, bizim gibi gelişen piyasa ekonomileri, G3 ülkelerinin (ABD, Euro Bölgesi ve Japonya) piyasaya pompaladıkları aşırı likiditenin yaratacağı sorunlarla nasıl başa çıkılabileceğine kafa yoruyorlar. Aşırı sıcak para girişini engelleyebilmek için çok çeşitli politika seçenekleri deneniyorlar.

Buna karşılık  bizdeki üç yıllık orta vadeli program konuya hiç değinmiyor. Cari açığın sorun çıkmadan finanse edileceğini öngören Program, aşırı sıcak para girişinin yarattığı varlık fiyatlarındaki balonları pek önemsemiyormuş görünümünde.

Diğer taraftan sevindirici bir yapısal değişim vurgusu da dikkat çekiyor: OVP’da bir çok yerde kayıtdışılıkla mücadeleden bahsediliyor. Biliyorum bu söylem yıllardır acil eylem planlarında, hükümet programlarında, orta ve uzun vadeli planlarda yer alır. Bu güne kadar konuya defalarca vurgu yapılmasına rağmen uygulamada pek adım atılmadı.

Ancak, bu yapısal değişimler hayata geçirilmezse OVMP’nin önden yüklemeli iyimser varsayımlarının gerçekleşmesi neredeyse imkansız. Diğer bir deyimle, OVP’nin başarısı kayıtdışılıkla ve aşırı sıcak para girişiyle mücadeleye bağlı.

BÜTÇEDE İYİLEŞMEYİ SAĞLAYAN BORÇ İDARESİ
Mali Kural yasa tasarısı TBMM’de görüşülmeyince, OVP ile mali disiplinin sağlamlaştırılacağı söylendi. Kuralsızda olsa, disiplinin sağlanacağı konusunda kamuoyuna sözler verildi.

OVMP’na bu bağlamda bakınca mali disiplin sağlanmış gibi görülüyor.Yıllar itibariyle açık düşüyor. Merkezi Yönetim Bütçesinde en önemli uyum gelecek sene yaşanacak. Açık bu yıl GSYH’nın yüzde 4’ü kadarken, gelecek yıl yüzde 2,8’e düşecek.

Genel seçimlerin olduğu yılda bu kadar iddialı iyileşme, nereden gelecek diye sorgulayınca, olay biraz daha netleşiyor. Düzelme, esas olarak, gelirlerdeki artış veya faiz dışı harcamalardaki (FDF) azalmadan kaynaklanmıyor.

Merkez Bankası faizleri düşük tutarak, Hazine de akıllı borç yönetimi politikaları uygulayarak, bütçenin faiz harcamalarından tasarruf  edilmesini sağlamışlar.  Bu kaynak faiz dışındaki harcamalara aktarılmış.

Gelişmeleri daha iyi anlayabilmek için OVP’nın ekindeki tablolara bakmakta yarar var. İçinde bulunduğumuz  yılda, FDH’lar başlangıçta 230 milyar lira iken, şimdi açıklanan OVP’da 247,7 milyar liraya çıkarılmış. Bu arada hatırlatayım; fazla harcama yapılırken yine ödenekler aşılmış. Demokrasinin en temel kuralı ihlal edilmiş. Şimdilik TBMM’den yetki alınmamış. 

Görünen o ki; mali disiplinin kalıcı olabilmesi için biraz da Maliye Bakanlığı’nın gayret göstermesi gerekiyor. Umarım, gelecek sene kayıtdışılıkla mücadelede beklenenden daha büyük adımlar atılır. Mali disiplin sürdürülebilir hale gelir.


Hakan Özyıldız - 15.10.2010
Toplam Ziyaretçi: 338275