2009 Bütçesi dengelerine dikkat

 

Kriz, 2009 yılında bütçe dengelerini yerinden oynattı. Yaklaşan sorunların işaretlerini taşıyan bütçe verilerine biraz yakından bakmakta yarar var.


Bu tür bir inceleme için ilk önce Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı verilerin özet bir muhasebe tablosu olduğunu, bazı kalemlerin nakit akımı içermeyen verileri içerdiğini belirteyim. Bu bağlamda verileri daha iyi anlayabilmek ve bütçe açıklarının borç yaratma etkisini anlamak gerek. Bunun için Hazine nakit dengelerine bakmak lazım. Çünkü ikisi arasında önemli farklar var.


Aşağıdaki tablo, iki veri seti arasındaki farkları göstermektedir. Görüldüğü gibi Maliye’nin gelir ve harcama verileri Hazine’den daha büyük. Hazine’nin borçlanırken esas aldığı faiz dışı açık 4 milyar lira; nakit açığı ise 5 milyar lira, Maliye’nin verilerinden daha fazla.

 

GELİRLER NAKİT YARATMAMIŞ


Bütçenin gelir ve harcama kalemlerine kısaca bakalım.


Öncelikle belirtmekte yarar var. Gelirler Kriz içindeki bir ekonomide olabilecek en iyi performansı göstermiş. KOD sistemi uygulaması, kamu ihalelerine katılımda ve diğer kamu teşviklerinden yararlanırken vergi borcu ve SGK prim borcu olmadığının belgelenmesi olumlu etkiler yaratmış.


Kanımca, ekonominin kayıt altına alınması için alınan bu tür idari tedbirler “Nereden buldun?” yasasıyla desteklenirse çok önemli mesafeler katedilmiş olacaktır.


Gelirlerin tahmin edilenden dah iyi gelmesinin nedenlerinden birisi de Merkez Bankası’ndan ve 3G İhalesinden tahsil edilen bir defalık gelirler. Yanı sıra, devletin ceza tahsilatında da artış gözlenmektedir.


Maliye verilerinde görülen 12,5 milyar liralık farkın büyük bir bölümü, nakit yaratmayan faiz gelirleri başlıklı kalemdendir.


GEÇİCİ PERSONEL HARCAMALARINDAKİ ARTIŞA DİKKAT

Harcama artışlarında en dikkat edilmesi gereken konu geçici ve sözleşmeli personel için yapılan ödemelerdir. Memur olmayan ve KPSS Sınav sistemi dışından alınan geçici eleman sayısı devlette o kadar artmış ki, yıl başında konulan harcama hedefleri aşılmış.


Kamunun sosyal devlet olarak, istihdam yaratma zorunluluğu olduğu çok açık. Ancak, bunun yöntemi sistemi değiştirerek, rekebet dışı yöntemlerle personel alımı yapmak olmamalıdır. Doğaldır ki, bu yöntemle işe alınanlar bir süre sonra diğer memurların haklarından yararlanmak için taleplerini ve seslerini yükseltmeye başlıyorlar. Kamu çalışma ortamında huzur bozuluyor.


Artışı dikkat çeken diğer harcamalar sağlık giderleri ve sosyal güvenlik açıkları. Özellikle Yeşil Kart harcamalarında tam bir patlama var. Hedefin üzerinde harcama yapılmış. Bu da gösteriyor ki, Kriz yoksulları oldukça etkilemiş. Genel ilaç giderlerindeki artış, alınmaya çalışılan harcama azaltıcı tedbirlerin nedenini biraz daha net gösteriyor. Eczacıların işi pek kolay değil. KİT Dengelerindeki bozulma bütçeden yapılan transferlerin hedefin üstüne çıkmasına neden olmuş.


Bununla beraber, yatırım harcmalarında da hedeflenenden çok fazla harcama yapılmış. Kriz ortamında bu çok olumlu bir yaklaşım.


Bu açıkların bir bölümü yedek ödenekle karşılanırken, doğal olarak bütçe açığı istenmeyen düzeylere yükselmiş. Bütçenin açık vermesinin yanı sıra, faiz dışı açık ta verilince kamu borç stoku, nominal olarak tarihi düzeylerde yükselmiş.


Şimdi borçlanmadaki yükselişi durmanın ve zaman içinde azlatmanın yollarını bulmanın zamanı.


Hakan Özyıldız - 20.01.2010
Toplam Ziyaretçi: 338259