Brezilya sıcak para girişine vergi koydu

 

19 Ekim 2009 tarihli Reuters haberine göre Brezilya, kamu kağıtlarına ve borsaya yatırım için gelen yabancı paraya, yüzde 2 vergi uygulamaya başlıyor. Bu gelişme, yaşanan krizden sonra, uluslararası alandaki gelişmelerin başında gelmektedir.


Bunca önemine rağmen sözkonusu gelişme bizim basında, şimdilik, yer almadı. Medya öylesine içeriye dönük çalışıyor ki, gündeme uygun olmayan haberlere, etkileri tam olarak yorumlanamadığı için olsa gerek, pek yer vermiyor.


KORUMACILIK BAŞLADI


Gerek G20 toplantılarında gerek İstanbul’da yapılan IMF yıllık toplantılarında en çok korkulan gelişmelerin başında mal ve para hareketlerinde korumacı eğilimlerin artacağı korkusu geliyordu. Çin, Malezya ve diğer bazı Asya ülkelerinde kambiyo sınırlamaları uygulaması zaten vardı. Diğer BRIC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) doların içinde bulunduğu krizin etkilerini kendi ekonomilerine yansımalarını sınırlamak için, kambiyo rejimlerini gözden geçireceklerini üstü kapalı olarak söylüyorlardı.


Toplantıların üzerinden fazla zaman geçmeden Brezilya’nın kambiyo sınırlamalarına başlaması, üzerinde çok dikkatle düşünülmesi gereken bir olay. Sıcak paraya sınırlama getiren Brezilya otoriteleri, doğrudan yabancı sermaye yatırımları için gelen dövize vergi uygulanmayacağını ısrarla belirtmişler. Hatta doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını daha fazla çekebilmek için, ek teşvik tedbirleri düşündüklerini vurgulamışlar.


ORADAKİ İHRACATÇILAR ŞİKAYETÇİYDİ


Bu kararın arkasında Brezilyalı ihracatçılar var. Son günlerde hükümet nezdinde çok büyük baskı uygulayarak, Brezilya Real’inin aşırı değerlendiğinden şikayet ediyorlarmış. Bu durumun rekabet şartlarını zorlaştırdığını ve daha az ihracat yapabildiklerini ileri sürüyorlarmış.


Brezilya Merkez Bankası bu şikayetler karşısında piyasadaki fazla doları çekebilmek için oldukça agresif politikalar uygulamaya çalışmış. Uluslararası rezervlerini tüm zamanların en üst seviyesine, 232 milyar doların üstüne çıkarmış. Ama Real’in yabancı paralar karşısında değer kazanmasının önüne geçememiş.


Sonunda sermaye girişlerine vergi konulmasına karar verilmiş.


BİZİM İHRACATÇILARIMIZ DA


İlginçtir, aynı günlerde bizim ihracatçılarımız da kurun geldiği seviyeden şikayetçi oldular. Merkez Bankası’na önerilerde bulundular. Piyasaya müdahale etmesini, daha çok döviz alarak TL likiditesini arttırmasını istediler.


Nedendir bilinmez(!) sıcak paraya vergi konulması hiç kimsenin aklına gelmedi.


Bilgi sahibi olmanın önemine binaen hatırlatmakta yarar görüyorum. Son yaşanan Kriz Amerika, İngiltere ve bir çok ülkede bireysel emeklilik fonları, sigorta şirketleri ve enerji şirketlerinin varlıklarında büyük kayıplara neden oldu.


Bu kayıpları minimuma indirebilmek için hükümetler ve merkez bankaları piyaslara çok fazla likidite vermeye başladılar. Yanı sıra bu ülkelerdeki kamu dengelerindeki bozulma tarihi seviyelere ulaştı. Bu nedenle dünyadaki dolar likiditesi aldı başını gidiyor. Faiz seviyeleri yerlerde sürünüyor.


Bu ekonomik ortam, sanayileşmiş ülkelerdeki fon yöneticilerini gelişme yolundaki ülkelerin piyasalarına yönlendirdi. Buralardaki yüksek faiz ortamı, yatırımcıların risk alma iştahını kabartıyor. Amaçları krizin açtığı yaraları biran önce kapatabilmek. Bu nedenle yükselen piyasa ekonomilerine eskisine oranla daha fazla para gelmeye başladı.


Bunu gören Brezilya ve diğer ülkeler, önce sadece piyasa tedbirleri aldılar. Piyasalara müdahale edip yerli parayı koruyabileceklerini sandılar. Ancak yüksek risk iştahı nedeniyle, bu tür tedbirlerin yetmediği anlaşılınca diğerlerini devreye sokmaya başladılar.


BİZ DE UYGULAYALIM (MI?)


Bu aşamada biz de çok dikkatli olmak durumundayız. Brezilya’ya gidemeyen döviz gidecek yer arayacak. Türkiye’de seçeneklerden biri. Daha fazla döviz girişi olursa TL daha da değerlenecek. İhracatçının işi daha da zorlaşacak, ithalat ucuzlayacak ve içerideki üretim azalmaya devam edecek.


O zaman akla şu soru gelebilir: “Biz de sermaye hereketlerine sınırlamalar getiremez miyiz?” Ne yazık ki şimdilik hayır. Çünkü Hazine, 2010 yılı ve sonrasında okdukça fazla borçlanmak zorunda. Aşırı dolarizasyon nedeniyle, yerli para tasarruflar bu kadar büyük miktarda borcu çevirmeye yeterli değil.


Sorun sadece borç stokunun fazlalığında değil. Yanı sıra gelecek yıla ait bütçe rakamları, özellikle gelir tarafında çok iddialı olduğundan, bütçe açığının ve borçlanma gereksiniminin artması olasılığı var.


Bu ve benzeri nedenlerle, bizim kısa dönemde kambiyo politikalarında elimiz kolumuz bağlı.



Hakan Özyıldız - 21.10.2009
Toplam Ziyaretçi: 15456