FED'in kurşunu var silahı yok

Kriz Amerika'da başladığı için, başta ABD Hazinesi ve Merkez Bankası FED olmak üzere ilgili kurumların ve hükümetin attıkları adımlar dikkatle izleniyor. Bazı yorumcular sabah programlarında, izleyenlerine Amerikan piyasalarını anlatmadan siftah yapmıyorlar.
Başkan Bernanke, en son yaptığı değerlendirmede FED bilançosunun hızlı büyüdüğüne dikkat çekerek, zamanı geldiğinde piyasadaki fazla likiditeyi çekmek için neler yapabileceğini anlattı. Birkaç yöntemden bahsetti. Bir anlamda elindeki kurşunları tarif etti.
Bana göre Bernanke'nin kurşunları var ama silahı, yani maliye politikası, yok. Diğer bir deyimle, Amerikan bütçe açığının geldiği seviye Merkez Bankası'nın elini kolunu bağlamış durumda.
Bilindiği gibi, ABD hükümeti krizin üstesinden gelebilmek için bir dizi tedbir açıkladı. Bu tedbirlerin uvgulamalarını Kongre adına denetlemekle vetkili özel denetçinin raporuna göre; tüm olasılıklar gerçekleşirse kamunun yükü 23,7 trikon dolara ulaşabilir. Bu tutann 6,8 trilyon doları FED'e: 2,3 trikon doları Amerikan TMSF'si FDIC've; 7,4 trilyon doları Hazine'ye; kalan 7,2 trilyon doları da diğer kamu kuruluşlarına gelebilecek yüklere ait. Rakam korkutucu. Hatırlatmakta yarar var, Amerikan ekonomisinin büvüklüğü 14 trilyon dolar kadar.
Tedbir kaynaklarının 3 trilyon doları bu güne kadar harcanmış. Bu yılın sonuna kadar da 1,7 trilyon dolar daha harcanacağı kesinleşmiş. Amacım sizleri rakamlara boğmak değil. Böylesi büyük yükümlülüklerin Amerikan bütçesine yapabileceği etkiye dikkatinizi çekmek istiyorum. Çünkü Amerikan bütçesinin krizden ayrı kendine has sorunları var.
Obama hükümetinin 2009 bütçesinde gelirler 2,2 trilyon dolar, harcamalar 3,9 trilyon dolar, açık 1,7 trilyon dolar olacak. Bu rakamlara olası 23,7 trilyon dolarlık harcamanın Hazine'ye ve diğer kamu kuruluşlarına gelebilecek 14,6 trilyon dolarlık yükün büyük bir bölümü dahil değil. Kısa vadede dert büyük. Ancak, uzun vadede de sorunlar azalmıyor. ABD Kongresi Bütçe Ofisi yöneticisi D. Elmendorf 16 Temmuz'da Senatoya yaptığı sunumda, büyüyen bütçe açığına ve artan kamu borcuna dikkat çekiyor. Krizin olası yüklerine fazla değinmeden sağlık, sosyal güvenlik ve savunma harcamalarındaki gelişmelerin bütçede yapısal açıkları arttıracağını belirtiyor. Bu gelişmenin sonucunda 2009'da yüzde 55 olacak kamu borcu/GSYH oranının, tedbir alınmazsa 2020 yılında yüzde 87'ye çıkacağını ifade ediyor.
Elmendorf konuşmasında, kamu borç stokundaki artışın; ulusal tasarrufları azaltacağını, yurt dışından borçlanmayı artıracağını ve daha az yatırım yapılacağını vurgulayarak bu gelişmelerin ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını belirtiyor. Hem nüfusun hızla yaşlanması hem de işsizlikteki artışın sosyal harcamalarda yarattığı baskının, vergi gelirleriyle kapanmasının da zor olduğunu ifade eden yönetici, yetkilileri acil tedbir almaya davet ediyor.
Bütçe açığı neden önemli? Bir bölüm iktisatçı bütçe açığının faizlerin artmasına neden olacağını ve özel sektörün borçlanma olanaklarını azaltacağını, ekonomik büyümenin çok sıkıntılı olacağını belirterek FED'i likiditeyi çekme konusunda uyarıyorlar. Konuya parasalcı yaklaşanlar ise fazla likiditenin zamanında çekilmezse enflasyona yol açabileceği uyarısında bulunuyorlar.
Ancak iki tarafında anlaştıkları bir konu var. FED, kurşunların çeşitlerini arttırmalı ve atış pratiği geliştirmeli. Sorun silahını ne zaman kullanması gerektiğinde düğümleniyor. Özel denetçinin belirttiği 23,7 trilyon dolarlık olası yük, hem Hazineyi hem de ekonominin üretim tarafıyla ilgilenenleri korkutuyor. Bu nedenle FED' de biraz daha beklemesi gerektiği yönündeki telkinler artıyor. Bu "alemde" silah çekilince hedef vurulmak zorunda. Olur olmaz zamanda, gösteriş olsun diye tabancayla oynanmamak
Yukarıdaki ABD kurumları yerine Türkiye'dekileri koymak ve kamu borçlanması pratiğine benzerliğini değerlendirmek de, yer darlığı nedeniyle(l) size kaldı.


Hakan Özyıldız - 25.07.2009
Toplam Ziyaretçi: 15456