Bize daha çoook Türkan Saylan'lar lazım!
İdealleri uğruna büyük fedakârlıklara katlanmış bir cumhuriyet kadını aramızdan ayrıldı. Kendisiyle tanışma şansım olmadı.
Ancak çalışmalarına her geçen gün daha fazla saygı duydum. Benim en çok dikkatimi çeken uğraşısı kızlarımızın okumasına, çağdaşlaşmasına yönelik kampanyasıydı.
Dikkatimin nedeni biraz mesleki deformasyon olarak yorumlanabilir. İktisatla ilgilenen birisi olarak en çok önemsediğim konuların başında, kadının çalışma hayatına katılım oranı gelir.
Nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarına çağdaş eğitim veremeyen, onları üretime dâhil edemeyen bir ülkenin yoksullukla mücadelede başarılı olması, kalkınması imkânsızdır. Bunun en güzel örneği petrol zengini Arap ülkelerindeki kadınlardır. Para eteklerinden akıyor, ama kendi ülkelerinde trafikte araba kullanmaları yasak.
Eğitimli kadın ilk önce bakabilecek kadar çocuk sahibi olma iradesini ortaya koyar. İkincisi, çocuğun beslenmesinde ve aile içi eğitiminde annenin etkin rolü tartılamaz. Sağlıklı ve eğitimli nesiller, eğitilmiş kadınların eseridir diyebiliriz.
Hedef çağdaşlaşma olunca kendimizi Avrupa ile karşılaştırmak daha doğru olacak. Aşağıdaki tabloda Türkiye ve 25 AB ülkesinin bazı istihdam ve işgücü göstergeleri var. Kadınların durumundaki büyük farklara dikkatinizi çekmek isterim.
Görüldüğü gibi, bizde çalışma çağındaki nüfusun yarısından azı çalışıyor, diğerleri tüketiyor. Bu durum ülkemizin kalkınma mücadelesindeki en büyük engellerden birisi. Sosyal güvenlik sistemimizin içinde bulunduğu açmazın da başta gelen nedenlerinden.
Avrupa ülkelerinde ise toplam çalışabilir nüfusun üçte ikisi çalışıyor. Kadın, erkek birlikte üretiyor, tüketiyor ve refahtan daha geniş pay alıyorlar.
Bizdeki işgücüne katılma oranının düşük olmasının nedeni kadınların çalışma hayatına daha az katılmaları. Kadınlarımızın dörtte biri işgücüne katılıyor. Bu yapıyı 1970'li yıllarda görseydik şaşırmazdım. Çünkü o yıllarda ülke nüfusunun yüzde 70'i kırsal kesimde yaşıyordu. Şimdi bu oran yüzde 35'lere düştü.
İşsizliğin yapısal bir sorun olduğunu biliyorum. İşsizlik oranı kadınlarda yüzde 32. Erkeklerden çok daha yüksek.
İşgücüne dâhil olmayan 20 milyon kadının büyük çoğunluğu ev işiyle meşgul olduğu söyleyip iş aramıyor.
Diğer bir deyimle çoğunun yeteri kadar eğitimi ve özgürlüğü yok.
Daha çok kadınımız çağdaş eğitim olanaklarına kavuşmaz ve çalışmazsa, kalkınamama sorunumuz artarak devam edecektir. Her alanda kalkınmış bir Türkiye yerine ithalat yaparak, IMF'den borç alarak büyüyen ekonomi ile övüneceğiz.
Bu nedenle kızlarımızı eğitmeye, çalışma hayatına hazırlama, üretime sokmaya ve toplumun gelişmesinde oynadıkları hayati rolü desteklemeye daha çok çaba göstermemiz lazım.
Bize daha çoook çağdaş cumhuriyet kızları lazım.
Mekânın cennet olsun Türkan Hanım.
Hakan Özyıldız - 21.05.2009