Türkler ABD Hazinesine danışmanlık yapabilir

II. Dünya Savaşı sonrasında dünyanın süper gücü olan ABD'nin güç kaynakları şöyle sıralanabilir:

Öncelikle parası dünyada en geniş kabul gören paradır. Wall Street dünya finans merkezlerinin başında gelmektedir. ABD özellikle 1980'li yıllara kadar dünyanın kreditörüdür. Ekonomisi teknolojik devrimde öncüdür. Bunların yanı sıra elinde çok güçlü bir sopası vardır; ordusu.

Ancak Reagan döneminden sonra, bu süper gücün ekonomisinde bazı yapısal değişiklikler oldu. Eskiden dünyaya para dağıtan Amerika, artık büyük bütçe açıkları verdiği için en borçlu ülkelerden birisi oldu. Obama Hükümetinin 2009 bütçesinde gelirler 2,2 trilyon dolar, harcamalar 3,9 trilyon dolar, açık 1,7 trilyon dolar. Açığın gelirlere oranı yüzde 77. ABD kamu borcu yaklaşık 13 trilyon dolar. Borcun Gayri Safi Yurtiçi Hâsılaya oranı yüzde 90.

Bu rakamlar bizde olsa ekonomimizin battığı iddia edilir. IMF hemen mali disiplin tedbirleri almamız için kapımıza dayanır. İstenenleri yapmazsak, S&P ve Moody's kredi notumuzu düşürür. Dolar ve faiz fırlar, ortalık karışırdı.

Ama sözkonusu olan Amerika olunca sesleri pek çıkmıyor. Bazıları bu rakamları görmezden gelseler bile, elinde 770 milyar dolarlık ABD Hazine kâğıdı bulunan Çin'liler durumdan rahatsız.

Geçenlerde Çin Merkez Bankası Başkanı doların yerine geçecek yeni bir uluslar arası rezerv para önerdi. Çeşitli ülkelerin paralarının karışımından oluşan IMF'nin SDR'ı (Özel Çekme Hakkı) içindeki ağırlıkların değiştirilmesini, doların ağırlığının azaltılamsını önerdi.

Amerikan Hazine Bakanı bu öneriye tepki vermekte gecikmedi. Doların güvenilir bir para olduğuna ısrarla vurgu yaptı.

Ancak açıklama elinde 3,3 trilyon dolarlık ABD Hazinesi tahvili bulunan yabancıları ikna edemedi. Çünkü toparlanmaya başladığı iddia edilen Amerikan ekonomisinde, toparlanma sonrasındaki en kritik konu yükselen enflasyon olacak. Bunun öncü sinyalleri gelmeye başladı.

Elinde sabit faizli tahviller olanlar bu gelişme karşısında ya ellerindeki kâğıtları zararına da olsa satmaya çalışacaklar veya yeni ABD kâğıdı almayacaklar.

Bu durumu fark eden uzmanlar ABD Hazinesi'ne piyasadaki tahvillerin enflasyona endeksli yeni enstrümanlarla takas edilmesini öneriyorlar. Böylelikle özellikle yabancı yatırımcı elindeki kamu kâğıtlarından zarar etmemiş olacak ve portföyünde daha fazla ABD Hazine kâğıdı taşımaya devam edecekmiş.

Hatırlanacaktır, Türk Hazinesi bu tür bir iç borç takasını 2001 Krizinden sonra yaptı. O deneyim dünyada bir ilktir. O yıllara kadar dış borçlanma senetlerinde yeniden yapılandırmalar, takaslar görülmüştü. Örneğin 1984 Latin Amerika Krizi, 1998 Rusya Krizi sonrasında ve daha nicelerinde yaşanmış dış borç tecrübeleri vardı.

Ama biz iç borç için bir takas işlemi yaptık. Bankaların ellerindeki TL kâğıtları aldık yerine dolar ve dolar endeksli kâğıtlar verdik. Böylelikle o dönemde taşıdıkları açık pozisyonları kapatmalarına yardımcı olduk.

Her ne kadar ABD Hazinesi'ne önerilen takas biraz daha farklı olsa da eğer arzu ederlerse, ilk iç borç takasını başarıyla yapan bizim Hazine'mizden teknik yardım isteyebilirler. Kamu Borç Yönetimi Kanunumuz bu tür faaliyetler için Hazine'ye yetki de veriyor.

Yasal bir sorun yok ama, 2001 takasını yapan ekipten hiç kimse şu anda kamuda aktif görevde değil.


Hakan Özyıldız - 23.05.2009
Toplam Ziyaretçi: 15456