Borç stokunda kırılganlık artıyor


Eskiler, yaşlı birisi biraz rahatsızlanınca "Bu kışı çıkaramaz" diye öngörüde bulunmayı severler. Moody's yetkilisi de Türkiye ekonomisinin bu yazı çıkarıp çıkaramayacağı konusunda yorum yapmış. Hem de bir kaç gün öncesinde IMF programına ihtiyaç olmadığını belirtmesine rağmen.
Acaba neden bu böyle bir yorum yaptı? Ekonomik bir bazı var mı? Kışın, ilk baharda olmayan ama yazın olacak olan şey nedir diye araştırmaya çalıştım.
İşsizlik desem onunla uluslararası dercelendirme kuruluşları çok ilgilenmezler. Siyaset desem seçimler geçti. Diğer taraftan önümüzdeki aylarda bütçedeki bozulma artacak, enflasyondaki düşüş yavaşlayacak. Kamunun borç ihtiyacı artarken faizler düşmeyecek. İyi niyetle bakınca buraya dikkat çekmek istedi diye düşünüyorum.
Doğrudur. Hazine bu yıl basmadan beri borçlanmasını arttırıyor. Bu
bağlamda borçlanmadaki kırılganlık göstergelerine bakmakta yarar var. Borçlanma ihtiyacındaki artış kamu borçlarının kırılganlığını olumsuz etkileyecektir.
Konuya ilişkin özet Tablo aşağıda sunulmuştur.
Görüldüğü gibi 2008 yılı itibariyle bozulma başlamış . Bir yıl vadeli iç borçlanma 2007 yılına kadar azalma trendinde iken, geçen yıl tekrar artmış. Çok hoş bir durum değil. Asıl önemlisi bir yıl vadeli iç borç stoku bütçenin toplam nakit gelirlerinin yarısını geçmiş. Bu oran önceki yıllara oranla azalmakla beraber, düzelme trendi durmuş. Yanı sıra, 2009 yılında oran daha da bozulacak. Çünkü gelirler azalırken Hazine iç borçlanmada vade kısaltmak zorunda kalabilir.
Kamu toplam borç stoku ile bütçenin toplam nakit gelirleri arasındaki oran 2007 yılına kadar oldukça olumlu seyir izlemişti. Ancak 2008'de resim bozulmaya başlamış. İç borçlanmada gözlenen eğilim kamunun toplam borç stokunda da görülüyor.
Dış borçlardaki kırlganlık rasyolarına gelince. Bozulmanın nedeni olan kısa vadeli borçlar özel sektöre ait. Kamunun kısa vadeli dış borcu yok. Geçen yıl sonu için kısa vadeli borcun Merkez Bankasının uluslararası rezervlerine oranı yüzde 44 olmuş. Bir önceki yıla göre biraz olumsuzluk var. Ancak, özel sektör bu güne kadarki tüm olumsuz şartlara rağmen, dış borçlarını geri ödemede sorun yaşamadı.
Bununla beraber kısa vadeli dış borcun döviz tevdiat hesapları ile uluslararası rezervlerin toplamına oranına bakarsak orada da çok büyük bir bozulma görülmüyor. Ancak trend aşağıya doğru. Üstelik son altı aylık ödemeler dengesi hesapları bize rezervlerde azalmanın hızlandığını gösteriyor.
Diğer taraftan, bütçe dengelerindeki bozulmaya dikkat etmek lazım. Hem kamu otoriteleri hem de özel sektör temsilcileri ve bazı yorumcular ekonomiyi canlandırmak için gevşek maliye politikası, daha çok borçlanma tercih ediyorlar. Bütçe dışı ikraz vb şeffaf olmayan borçlanma teknikleri tekrar yoğun olarak kullanılmaya başlandı. Bunun sonucu tablodaki rasyoların daha da bozulmasıdır.
Önerilen politika seçeneğinin süresine ivedilikle karar vermek lazım. Sürenin sonunda ise borçları tekrar azaltmak için neler yapılacağını detayıyla açıklamak gerekiyor.
Bunlar biran önce yapılmazsa "hariçten gazel okuyanların" çoğaldığını göreceğiz.


Hakan Özyıldız - 01.06.2009
Toplam Ziyaretçi: 15456