KİT'lerin ve belediyelerin borçları artıyor
Gündemin yoğunluğundan çoğumuz resmin genelini görme konusunda yetersiz kalıyoruz. Kamuya yükü belli olmayan teşvik paketi, Hazine'nin nakit dengesindeki bozulma, sanayi üretim endeksindeki düzelme, enflasyondaki olumlu gelişme vb bir araya gelince insanın önünü görmesi zorlaşıyor.
Biraz yardımcı olabilmek için, bütçe dışındaki kamunun, yakından takip edilmeyen en büyük iki parçasına; KİT'lerin ve belediyelerin mali durumuna bakalım.
Özelleştirilmeyen KİT'lerin bir kısmı tarımla, diğerleri enerjiyle uğraşıyor. Enerji KİT'lerinin sorunlarını şimdilik bir kenara koyalım.
Tarımda hasat dönemi devam ediyor. Çay hasadı başladı. Çaykur çay alımına devam ediyor. TMO hububat için finansman arayışlarını hızlandırdı. TBMM'den kanun çıkınca Hazine'den özel tertip devlet kağıdı alarak nakit bulacak. Ağustos civarında fındık alımları için piyasaya girecek. Şeker şirketi sonbaharda alım yapacak. Ürün çok iyi olduğu için finansman ihtiyacı az değil. Hem tarımdaki para ihtiyacı hem de enerjideki tahsilat sorunu KİT borçlarını artırıyor.
Belediyeler seçimden yeni çıktı. Büyük bir çoğunluğu şimdiden borç sorununun altında ezilmeye başladı. Verdikleri sözleri yerine getirmekte zorlanıyorlar. iş başvuruları başkanların tüm gününü meşgul ediyor. Çoğu "Kaynak olsa dükkan senin" söylemine sarılmış durumdalar. Bu bağlamda, gittikçe artan merkezi bütçenin açıklarına karşılık KİT ve belediye borçlarına yönelik veriler aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Tablodan da görüleceği üzere, toplam borçlar son iki yılda yüzde 46 artmış, 111 milyar liraya ulaşmış. Bu borçları Hazine'nin 2008 yılı sonu itibariyle 308 milyar lira olan borç toplamı ile karşılaştırınca artış dikkat çekiyor. KİT ve belediyelerin toplam yükümlülükleri kamu borcunun yüzde 29'unu geçmiş. Rakam küçük değil. Ayrıca seçimlerin etkisini 2009 rakamlarında göreceğimizden tam resmi de göstermiyorlar.
Diğer önemli bir konu, hem KİT'ler hem de mahalli idareler vergi ödemiyorlar. Vergi borçları 4,6 milyar TL olmuş. Yanı sıra sosyal güvenlik kurumuna yapmaları gereken ödemeleri de aksatmışlar. Yanı sıra diğer kamu kurumlarına, örneğin TEDAŞ'a, olan yükümlülüklerini de yerine getirmiyorlar. Kamuya olan toplam borçları 27 milyar lirayı geçmiş.
Sorun sadece borçlarının artmasında değil. Vergi ve sosyal güvenlik primleri ödenmeyince Hazine'nin nakit açığı artıyor. Hazine açığı kapatmak için yüksek faiz ödeyerek piyasadan borçlanıyor.
Ayrıca, belediye ve KİT'lerin dış borçlarında ve bankalara olan borçlarında görülen artışın nedeni ise, kamu dengelerinin iyice bozulmasının biraz olsun önüne geçebilmek olsa gerek. Ancak, özellikle dış borçların büyük bir kısmı zaten Hazine garantili. Yani, KİT veya belediye dış borcunu ödeyemezse garantör olarak Hazine devreye girecek, borcu üstlenecek.
Artık zaman geçirmeden resmin tamamını ele alalım. KDV fişi vermeyenleri, kamuya borçlarını ödemeyenleri görmezlikten gelerek yaşanan sorunun üstesinden gelinemez. Cesur ve kalıcı reformlar için hemen düğmeye basmak gerekiyor.
Hakan Özyıldız - 11.06.2009